Şizofreni

Şizofreni dünyada yüz kişiden birini etkileyen oldukça sık görülen bir hastalıktır. Bu, hayatın her kesiminden kişileri etkiler ve kadın ve erkekte eşit olmak üzere genellikle 15 ve 30 yaşları arasındaki gençleri yakalar. Tıbbi araştırmacılar kesin tanımlamalardan kaçınsalar da, veriler her gün daha da artarak beyin işlevinde ağır bir bozukluğu işaret etmektedir. Beyindeki işlev bozukluğunun birçok farklı tipinin şizofreninin sebebi olduğu öne sürülmüşse de, milyarlarca sinir hücresi vardır. Her bir sinir hücresinin diğer sinir hücrelerine mesajlar yollayan ve alan dalları vardır. Bu dallar bir sinir dalının sonundan diğerinin sonuna mesajlar taşıyan, nörotransmitter denen, kimyasal maddeler salgılar. Şizofreniden etkilenmiş beyinde, bu haberleşme sisteminde bozuk giden bir şeyler olduğu düşünülür. “Çoğu kişinin beyninde bu değiş- tokuş sistemi iyi çalışır. Giren algılar uygun sinyal yolları boyunca yollanır, değiş- tokuş süreci engelsiz gider ve uygun duygular, düşünceler ve eylemler tekrar dünyaya geri dönerler… Şizofreniden etkilenmiş beyinde algılar içeri girer fakat yanlış yolda ilerler, karışır veya yanlış hedefte sonlanır.”

Şizofreni, uzun bir süre bir şeylerin kötü gittiğini kimsenin fark edemeyeceği şekilde yavaş yavaş gelişebilir. Bu yavaş bozulmadan aşamalı başlangıç veya sinsi şizofreni şeklinde söz edilir. Belirtilerin derece derece gelişmesi, sonuçta akut dönem veya kriz hecmesinin başlamasına neden olabilir. Şizofreni birkaç hafta, hatta birkaç gün içinde davranışta ortaya çıkan ani değişikliklerle gelişebilir. Bu ani değişiklikler hızlı veya ani başlangıçlı şizofreni olarak adlandırılır. Ani başlangıç genellikle oldukça hızla akut hecmeye yol açar. Bazı insanlar hecmeler arasında göreceli olarak normal yaşamlarını sürdürür, diğerleri kendilerini nadiren bazı belirtilerden kurtulmuş olarak bulurlar. Tıpta şizofreni belirtileri pozitif veya negatif olarak tanımlanır. 
PAYLAŞ

Sizin İçin Seçtiklerimiz