Obsesif Kompulsif Bozukluk (Evham Hastalığı)

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) Türkçe’ye Saplantı Zorlantı Bozukluğu diye tercüme edilse de kulak tırmalayan bu isim yerine orjinalini ya da bu hastalıktan muzdarip insanların çok güzel adlandırdığı gibi “takıntı hastalığı” “titizlik hastalığı” veya “evham hastalığı” terimlerini tercih ediyorum. Ne de olsa “çeken bilir” ve “damdan düşenin halinden damdan düşen anlar” deyimleri bizim dilimizde var.. OKB’de yineleyici obsesyon ve/veya kompulsiyonlar vardır ve kişinin işlevlerini (iş-özel yaşam-sosyal yaşamını) süreğen biçimde ya da dönemsel olarak değişen şiddetlerde etkiler..

Peki nedir bu obsesyon ya da kompulsiyon denilen acayip kelimelerin anlamı?..
Obsesyon: Kişinin kontrolünün dışında, ısrarcı ve zorlayıcı nitelikte aklına gelen, saçma ve mantık dışı olarak görülse de engel olunamayan, sıkıntı oluşturan tekrarlayıcı düşünce ya da dürtülerdir.

Kompulsiyon: Kişinin obsesyonlarına cevap olarak yaptığı yineleyici törensel davranış ya da zihinsel eylemlerdir. Bunun saçma olduğu bilinir ancak obsesyonun neden olduğu sıkıntıyı gidermek için yapmadan durulamaz.

Az tanınan ve tedavi başvurusu düşük bir hastalıktan söz ediyoruz. Çünkü hafif derecede belirtileri olan hastaların çoğu doktora başvurmamakta ve bir kısmı da hastalığını gizlemektedir. Ayrıca toplumumuzda “ne kadar titiz kadın” “evini bal dök yala” “ne kadar düzenli ve tertipli çocuk” “ne kadar dikkatli adam” diye  desteklenmekte ve onaylanmaktadır. Halbuki evine bal döküp yalamaya niyetlendiği kadının hemen her gün bütün gününü evini temizlemekle geçirdiğini, daha insanlar kapıdan girmeden alarma geçtiğini, çocuklarını her gün baştan ayağa temizlediğini, ellerini saatlerce sabunla yıkadığını bilmemekte; ızdırablı hayatından haberdar olmamaktadır..