VI. Geleneksel Bahar Şenliği’nde, hastalar marifetlerini sergiledi

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin (BRSHH) VI.Geleneksel Bahar Şenliği, 23-24 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen etkinliklerle kutlandı.

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, yatarak ve ayaktan tedavi hizmeti alan hastaları ile birlikte bu sene VI. Geleneksel Bahar Şenliği’ni kutladı. Hastaların başrol oyuncusu olarak katıldığı şenliğe düzenlenen etkinlikler damgasını vururken hastaların kendi elleriyle yaptığı çeşitli aksesuar ve eşyalar da sergilendi.

Etkinliğin açılışında konuşan Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, 5 yıl önce Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon merkezi tarafından başlatılan Bahar Şenliği serüvenini her yıl biraz daha geliştirerek devam ettirdiklerini söyledi.

Bahar Şenliği’yle yakınlarından uzak olan hastalarımızla kısa bir eğlence molası verdiklerini belirten Kurt, “Hastanemizde misafir oldukları süre içinde kendilerine sunulan her türlü fırsatı değerlendiren hastalarımız, kişisel yetenekleri doğrultusunda şiir yazmakta, resim yapmakta, el maharetiyle olabilecek sanat eserleri ortaya çıkarmaktadır. Bugün burada, hastalarımızın tiyatro, müzik, resim gibi sanatın değişik alanlardaki yeteneklerini görme imkanı bulduk. Psikiyatri hastasının da üretken olabileceğini gösteren pek çok aktiviteye hep birlikte şahit olduk” dedi.

Toplum temelli psikiyatri

Türkiye’de BRSHH’ın girişimiyle oluşturulmaya başlayan 'Toplum Psikiyatrisi Modeli'ni de gittikçe önem kazanmaya başladığını hatırlatan Kurt şunları kaydetti: “Geçtiğimiz yıl hizmete kazandırdığımız Bakırköy ve Zeytinburnu Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri ile toplum temelli psikiyatri modelini başlattık. Farklı toplum ruh sağlığı merkezlerinin açılmasına öncülük ederek destekledik. Ülkemizde hızla gelişen bu model, hastanın toplumdan izole edilmeden, sosyal becerilerinin devre dışı bırakmadan iyileşme sürecinin hızlanmasını sağlamaktadır. Model tam olarak ve bütün ayaklarıyla kurulduğunda, ülkemizdeki bütün hastaların, toplum dışına itilmeden ve insan olmaktan kaynaklanan haklarını yitirmeden nitelikli tedavi görebilme imkanı yakalanacaktır. Bu merkezler sayesinde evlerine kapatılan hastalarımıza ve hasta yakınlarının tedavileri doğal ortamlarında yapılacak, çeşitli uğraşlar ve eğitimlerle hastalıklarının olumsuz sonuçlarıyla daha kolay başa çıkmaları sağlanacaktır. Bundan sonraki süreçte de toplum temelli psikiyatri modeliyle ilişkilendirilebilecek çalışmalarımıza devam edeceğiz.”